İnsanoğlu, hayatın türlü telaşesi içinde her zaman bir şeyler söylemek, hakkını aramak, fikrini beyan etmek ister. Ancak bazen öyle anlar gelir ki, susmak en büyük söz olur. Kalbin isyanıyla dilin teslimiyeti bir olur; o an sabır devreye girer. Çünkü susmak, çoğu zaman hayrın anahtarıdır.
Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:
"Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz; bir şey de sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilemezsiniz." (Bakara, 2/216)
Bu ayet, insanın sınırlı idrakine karşı Allah’ın mutlak ilmini işaret eder. İnsan, başına gelen sıkıntılarda hemen çözüm arar, hak arar, bazen isyan eder. Oysa bilmez ki, gördüğü zahmette nice rahmet gizlidir. Susmak, işte bu rahmete olan teslimiyettir.
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in şu hadisi de sabır ve suskunluk hâlinin hikmetini ne güzel özetler:
"Müminin işi ne hoştur! Onun her işi hayırdır. Bu durum, mümin olan kimseden başkası için söz konusu değildir. Başına bir sevinç gelse şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı gelse sabreder, bu da onun için hayır olur." (Müslim, Zühd, 64)
Susmak, yalnızca dilin susması değildir. Kalbin de teslim olmasıdır. Öyle ki, bu teslimiyet, insana iç huzuru getirir. Allah’a olan güveni artırır. Çünkü susmanın ardında bir sır vardır: Rabbin hükmüne rıza göstermek... Bunu yapan kişi, sadece dünya değil, ahiret kazancına da nail olur.
Tasavvufta da susmak bir terbiyedir. Büyük âlim ve mutasavvıflar, çoğu zaman susmayı bir eğitim metodu olarak görmüşlerdir. Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî şöyle der: "Sen konuşmanla değil, suskunluğunla Allah’a yakın ol. Çünkü konuşma dünyaya, susmak ahirete ait bir haldir."
Bugün hepimizin boğulduğu bir dünyadayız. İnsanlar haklı olmak için birbirini kırıyor, haksızlığa düşüyor. Dilimizden çıkan söz, bazen gönülleri yıkıyor. Oysa ne güzel bir hakikat: Susmak, Allah’ın rızasına dair bir yol olabilir.
O halde, sabrın ve sükûtun güzelliğini fark edelim. Her zorluğun ardından kolaylık geleceğini hatırlayalım:
"Demek ki, gerçekten güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Evet, güçlükle beraber bir kolaylık vardır." (İnşirah, 94/5-6)
Rabbimiz, her suskunluğumuzu hayra, her sabrımızı mükâfata çevirsin. Unutmayalım ki, "her işte bir hayır vardır" derken, asıl olan bu hayrın farkına varmaktır. Sabredelim, teslim olalım ve hayrı göreceğimiz güne imanla yürüyelim.







Yusuf Suresi 96.Ayet geldi hocam aklıma...
Susmak çok asil bir duygudur