Son 8 günde 3 maç.
Sivas, Beşiktaş ve Başakşehir..
Hepsi de zor maçlardı.
Kayserispor, kendi evinde önce Sivas’ı şimdi de Başakşehir’i yenerek gücünü gösterdi.
Puan cetvelinde 32 puanla 7. Sıradaki yerini korudu ve üst takımlara, “İlk 5 için bende varım. Geliyorum” mesajı verdi.
Kayserispor, Başakşehir galibiyeti ile hem moral kazandı, hem de ligin, “Güvenli Bölgesi’ne iyice yerleşti.
Kayserispor, Başakşehir karşısına alışık olduğumuz kadrosunda iki önemli değişiklik yaparak çıktı. Çağdaş Hoca, Cardosa’nın yerine Emrah’ı, sakatlanan Kolevetsios’un yerine genç Arif’i koydu.
Maçtan önce skor üzerine tahmin yapmak çok zordu. Ligin 3. sırasında yer alan ve süper ligin en güçlü takımlarından birisi olarak gösterilen Başakşehir karşısında Kayserispor ne yapabilirdi?
-“Ehh. Bu maçtan 1 puan yeter” diyenler,
-“Bu maçı kaybedersek üzülmeyelim. Rakibimiz çok güçlü” diyenler,
“Hadi canım oradan. Bizim takım ligin en iyi futbol oynayan, en iyi mücadele eden takımı. Biz kazanırız” diyenler vardı.
Kayserispor sahaya çıktı, bastı, pozisyon yarattı, mücadele etti, rakibine top kullanma fırsatı vermedi ve bu mücadelenin meyvesini aldı. .
Çağdaş Atan’ın oyun anlayışı, rakibinin kadrosuna ve gücüne bağlı olarak gelişiyor. Rakibine karşı teknik üstünlüğü varsa, bu üstünlüğünü, fiziki güce dayalı olarak bir oyun anlayışı gerekiyorsa, mücadele gücü ile bu fiziki gücün üzerine çıkmaya dayalı bir oyun anlayışı sergiliyor.
Kayserispor, Başakşehir karşısında hem fiziki gücünü, hem mücadele gücünü, hem de teknik gücünü ön plana çıkardı. Başakşehir, 90+ boyunca pek de tehlikeli olmayan cılız ataklar geliştirebildi, kaleye sadece bir kaç şut atabildi. O ataklarda, yeniden form yakalayan kaleci Bilal’in ellerinde eridi gitti.
Kayserispor; müsabakaya yine önde baskı yaparak, güvenli savunma anlayışı ile başladı. İlk dakikalarda, her iki takımda futbolun görsellikleri ile oyunu süsledi. Dar alanda kısa paslaşmalar, ikili mücadeleler, futbolun güzellikleri olarak seyirciye yansıdı.
5 dakika böylece geçti. 5. Dakikada, Başakşehir defansı kalecisi Volkan ile oynamak istedi. Volkan yavaş hareket edince, Gökhan’ın baskısı az kalsın sonuç verecekti. Gökhan topa bastı, düştü. Volkan güçlükle topu kontrol etti.
8. dakikada Kayserispor’un ilk tehlikeli ataklarından birisi gelişti. Carlos Mane, topu orta alandan alıp Başakşehir ceza sahası üzerine kadar taşıdı. Çok güzel bir orta yaptı, Gökhan yükseldi, kafayı vurdu ama top kale yerine dışarı gitti.
Kayserispor, bu dakikalarda daha hareketli ve baskılı görünürken, Başakşehir durgun ve topu orta sahada tutmaya çalışan bir oyun anlayışı içinde göründü. Fırsat bulurlarsa, zaman zaman ileri sarkıp gol yollarında tehlikeli olmaya çalıştılar. 13. Dakikada Silva’nın kafa şutu dışarı çıkarken, 26. dakikada Serdar Gürler’in ofsayt golü vardı.
38. dakikada, Onur ve Hosseini’nin birlikte geliştirdiği atakta Onur, topu kale sahası üzerine gönderdi, defans güçlükle önledi. İlk yarının son dakikalarında Kayserispor, biraz daha hareketlendi. Gökhan ve Onur’un birlikte geliştirdiği atak sonuç vermedi. Hemen arkasından, Mane’nin atağında Emrah vurdu ama Volkan gole izin vermedi.
Başakşehir, ilk yarıda oyunu zaman zaman Kayserispor yarı sahasına sıkıştırdıysa da gol yollarında hemen hemen hiç etkili olamadı.
Kayserispor, ikinci yarıya yine baskılı başladı, Başakşehir kalesini zorlamaya başladı. Nitekim, 50. Dakikada gol geldi.
Kayserispor, Başakşehir defansı üzerinde baskısını artırdığı dakikalarda Gökhan ve Emrah birlikte savunmanın üzerine gitti. Top son olarak Ali Karini’nin önünde kaldı. Başakşehir’den Ömer Ali Şahiner’in müdahalesine rağmen top Volkan’ın hemen sağından filelere takıldı. Golden sonra manzara görülmeye değerdi. Ali Karini en altta, Kayseriszpor’lu futbolcular Karini’nin üzerinde bir yumak oluşturmuşlardı.
Golden sonra, Kayserispor, savunmasını biraz daha geriye çekti ve Başahşehir’i cezasına yakın bölgelerde karşılamaya başladı. Böyle olunca, Başakşehir oyun üstünlüğünü ele geçirdi ve Kayserispor ceza sahası içinde pozisyon bulmaya çalıştı. Bu dakikalarda Berkay’ın bir şutu var, dışarı çıktı,
58. dakikada, Kayserispor kalesi büyük bir tehlike atlattı. Lima, Kayserispor kalesine öyle bir şut çekti ki, top füze gibi Bilal’in üzerine gitmeye başladı. Bilal, bu sert şutu uzanarak dışarı atmayı başardı.
78. dakikada Thiam’ın pası, Cardoso’nun şutu kornere çıktı.
Ardından Onur’un yarattığı tehlikeli bir atak var, Başakşehir defgansı zorlukla kornere atabildi.
Müsabakanın son dakikaları, çok hızlı ve heyecan dolu idi. Kayserispor, skoru korumak, Başakşehir’de en azından beraberliği yakalayabilmek için mücadeleyi sürdürdü.,
89, dakika, Başakşehir’in umutlarının noktalandığı an oldu.
Bu dakikada Karzev, ceza sahası üzerine kadar geldi ve Kayserispor kalesine çok sert bir şut gönderdi. Top Bilal’in bakışları arasında direkte patladı. Başakşehirlilerin tüm hayalleri sona ererken, dizleri çözülen Kayserispor’lu taraftarlarda derin bir “Ohhh.. “ çekip nefes alabildiler.
Arkasından, Onur’un orta sahadan kapıp, önüne gelen Başakşehirli futbolcuyu geçtiği pozisyonda, Cardoso-Ramazan ikilisi bu çok önemli pozisyondan yararlanamadı.
Futbolun vasatın üzerine pek çıkmadığı, ancak mücadele gücü, kararlılık ve hareketliliğin ön plana çıktığı bu karşılaşmada, kazanan Kayserispor oldu. Genç Arif, Başakşehir önünde çok daha fazla güven verirken, müsabaka boyunca sahada atmadık adım, basmadık yer bırakmayan, görevlerini eksiksiz yapan Sarı- Kırmızılı futbolcuları tek tek kutluyorum.,
……………..
HAKEMİ KÜÇÜK DÜŞÜREN HAREKETLER
Müsabaka boyunca, müsabakanın hakemi Kadir Sağlam ile Kayserisporlu eski futbolcu, Başakşehirli Deniz Türüç arasında geçen sert ve hakemi tribünler önünde zavalı ve güçsüz duruma düşüren diyaloğlar, kesinlikle sarı kart gerektiren hareketlerdi. Deniz Türüç’ün el ve kol ile hakem Kadir Sağlam’a yaptığı sert hareketler, bazı hakemlerin futbolcular karşısında ne kadar ezildiklerini göstermesi açısından dikkat çekici idi.
……………
MAESTRO ÇAĞDAŞ HOCA
Müsabakının bitiş düdüğünün ardından Kayserisporlu futbolcular ile taraftarlar arasındaki sıkı bağ ve bu bağın getirdiği görsel Show yine müsabakının güzel yanlarından birisi idi. Özellikle, sahanın ortasında takımını alkışlayan, daha sonra tribünlerin önüne kadar giderek taraftarını selamlayan daha sonra bir senfoni orkestrası şefi, tam bir “MAESTRO” gibi tribünleri ayağa kaldıran Çağdaş hoca, kazanılan 3 puan, ortaya konan futbol, sonuç kadar güzeldi. Alkışlar, hocaya…
Çağdaş hoca, takımını bir orkestra şefi gibi, taraftarlarını da bir maestro gibi yönetmesi Kayserispor’a büyük hareket getiriyor,güç katıyor, tribünleri ayağa kaldırıyor.
Söylüyorum, Türk futbolu, Çağdaş Hoca gibi genç ve yeni nesil teknik adamların omuzları üzerinde ileriye gidecektir. Bu isimlere, daha çok şans ve daha çok olanak sağlanmalı..
İspat isterseniz, Kayserispor’u şöyle enine boyuna bir inceleyin.