Her şey çok güzel başlamıştı..
Güzel başladı, kötü bitti..
Kayserispor, hızlı tempolu ve müthiş bir presle başladı müsabakaya..
Tribünler, uzun bir aradan sonra ilk kez böylesine tıklım tıklım..
Tribünlerden yükselen o uğultulu ses, Kayserispor’a ruh veriyordu. O güzel heyecan, yerini şiddete bırakınca her şey alt üst oldu.
Sahaya atılan yabancı cisimler, taraftarın öfkesi, hele hele geçen yılın kupa müsabakasından Uğurcan’a duyulan öfke, maç boyunca devam edince, Kayserispor’un lehine gelişen güzellikler bir anda aleyhimize dönüştü.
Tabi ki, kaçınılmaz sonuç geldi.
Güzel başlayan müsabaka çok ama çok kötü sonuçlandı.
Kayserispor, sağ kanadını Onur ile çok iyi kullanıyordu. Çok iyi çıkışlar yapıyor, Trabzon ceza sahasında tehlike üstüne tehlikeli ataklar geliştiriyordu.
Buna rağmen, ilk tehlikeli atak Trabzon’dan geldi.
7. dakikada, Kayserispor hücuma çıkarken top kaybetti. Trabzon, orta sahasından ani bir atak başladı. Forvet ve orta saha oyuncularının topluca hücuma çıkışı, Kayserispor’u zorda bıraktı. Orta sahada başlayan paslar, hızlı çıkış ve baskı Kayserispor defansını zorladı. Topla son kez Gomez buluştu, çok sert, vurdu, Bilal, herkesin “Eyvah Gol..” dediği, nefeslerin tutulduğu anda nefis bir kurtarış yaptı.
18. dakikada, bu defa bir Kayserispor atağa başlıyor.
Bu kez, Kayserispor tribünleri ayakta.
Kayserispor’un baskısı Trabzon’u zorladıkça zorluyor. Orta sahada başlayan ve çok güzel paslarla Trabzon ceza sahası üstüne kadar gelen Kayserispor, topu Thiam ile buluşturuyor. Thiam, defansın arasında bekleyen Cardosa’ya güzel bir pas veriyor. Cardoso, o kalabalığın arasında dönüyor, güzel de vuruyor ama Uğurcan kurtarıyor.
Hemen arkasından, 19. Dakikada Trabzon bu atağa karşılık veriyor.
Trabzon’un sağlı sollu ani çıkışlarından birisi daha.
Çok tehlikeli gelişiyor. Hamsik, Gomiz, Trezeguet Kayserispor defansını zorluyor, etkili oluyorlar..
Kayserispor, zaman zaman top kayıpları yaşıyor, Trabzon’a atak şansı veriyor.
Kayserispor, kontrollü, defansta sağlam, orta sahada top tutan, oyunu kontrol eden görüntüsü ile her an öne geçebilecek bir görüntü veriyor.
Nitekim, 25. Dakikada beklenen gol geliyor.
Kayserispor atağını durduran Uğurcan, topu oyuna sokmak isterken, çok büyük bir hata yapıyor. Kayserispor’un baskısı altındaki Trabzon orta sahası topu kaybediyor ve karşı atak başlıyor. Trabzon defansı beklenmedik top kaybı karşısında şaşkın, yerlerini almaya çalışırken, Gabronoviç topla buluşuyor, önce düzeltiyor, sonra çeviriyor ve kalabalık defansın arasından topa düzgün bir vuruş yapıyor. Defansın arasından Uğurcan’ın ayaklarının altından geçen top, Trabzon fileleri ile buluşuyor. 1-0
Artık, Kayserispor önde..
Seyircinin coşkusu giderek artıyor. Müsabakanın başından beri ayakta takımlarını destekleyen Sarı –Kırmızılı taraftarlar, Trabzon gibi güçlü bir takım karşısında öne geçmenin mutluluğunu yaşarken, ne olduysa oldu, Kayserispor birden bire defansa kapandı.
O hlızlı, tempolu ve müthiş bir presle oyuna giren Kayserispor gitti, yerine, geriye çekilen, sürekli baskı altında kalan, orta saha da top tutamayan, defansından bir türlü topu uzaklaştıramayan, 1-0’lık skoru defans yaparak korumaya çalışan bir Kayserispor geldi.
Trabzon maç başından beri gerçekleştirdiği hızlı çıkışları yanında, baskısını artırıyor, Kayserispor’u kendi sahası içine hapsediyor, ceza sahası üzerinde sürekli tehlikeli pozisyonlar yaratıyor.
Gomez, Trezeguet, Hamsik, Bakasetas gibi isimleri ile sürekli gol yollarını zorluyor.
Golden sonra atak üstüne atak yiyen Kayserispor, golden tam 15 dakika sonra, 40’ıncı dakikada bir atak geliştirebildi. Yine hızlı çıkıyoruz, Gabronoviç’in ayağından mutlak bir gol kaçırıyoruz.
43. dakikada, sahnede yine Bilal var.
Gomez’iun kafa şutunu, Bilal mükemmel kurtarıyor.
İlk yarının böyle bitmesi beklenirken, Trabzon tehlikeli bir atak daha geliştiriyor. Taç atışından gelen top Kayserispor ceza sahası içine kadar ulaşıyor, Trabzon forveti topu iyi kullanamayınca, Kayserispor şans eseri bu pozisyondan kurtuluyor.
İkinci yarıda, ilk tehlikeli atak yine Kayserispor’dan geldi.
Ramazan’ın sağdan geliştirdiği atakta, kale önüne öylesine güzel bir orta bıraktı ki, Gabronoviç’e sadece kafasını uzatmak kalmıştı. Ama, Gabronoviç öyle yapmadı, topun altına girip, kafası ile topu havaya dikince, Trabzon rahat bir nefes aldı.
Müsabakanın ilk 25 dakikasında çok iyi çıkışlar yapan, Trabzon’u korkutan Kayserispor, Trabzon’un baskılı ve etkili oyunu karşısında zorlansa da, başarılı defansı ve kalede harikalar yaratan Bilal ile, “3 Puan bizim olacak” diye direnmeye devam ediyordu.
Trabzon’un baskısı artıkça, Kayserispor’lu taraflarda büyük bir gerginlik yaşanmaya başladı. Geçtiğimiz yıl yaşanan olayları hatırlayan Sarı Kırmızılı taraftarlar, önde olmalarına rağmen, sahaya yabancı maddeler atmaya başladılar. Bugüne kadar son derece dikkatli davranan, takımlarını destekleyen taraftarlar gitmiş, saldırgan bir tavır takınmışlardı.
Bu hareketlerin Kayserispor’a ne kadar ağır cezalar getireceği, ne kadar çok zarar vereceği düşünülmeden yaşanan bu olaylar, zaman zaman müsabakanın durmasına dahi yol açıyordu.
Trabzon baskı uyguluyor, buna karşılık Kayserispor direndikçe direniyordu.
Öylesine karşılıklı ataklar gelişti ki, hem Trabzon, hem Kayserispor kale direklerinden dönen toplar vardı.
Müsabaka, normal seyrinde giderken, birden bire maçın hakemi Ümit Öztürk sahneye çıktı. O güzelim, o heyecanlı müsabaka bir anda sinir savaşına gergin bir mücadeleye dönüştü.
78. Dakika, yine bir Trabzon atağı. Ceza sahası üzerinde Onur ve Tregezeut ikili bir mücadelede. Top Onur’un kontrolü altında, ceza sahasının hemen 1 metre gerisinde Tregezeut, Onur’a arkadan bastırıyor. Onur, topu kontrol ediyor. Tregezeut Onur’un üzerine ceza sahası çizgisi üzerinde yükleniyor. Onur, rakibini alt ediyor ve topu ceza sahası dışına savuruyor. Arkada kalan Tregezeut, kendisini ceza sahası içine bırakıyor. Oyun devam ediyor, nerede ise iki dakika top oyunda kalıyor. Kayserispor, Trabzon atağını taçla kesiyor.
Tam bu sırada, maçın kaderini değiştiren ve Trabzon tarafından önceki yıllarda “İstenmeyen Hakem” olarak ilan edilen hakem Ümit Öztürk, eski borçlarını ödemek için harekete geçiyor. VAR uyarısı ile ekrana gidiyor ve pozisyonu izliyor. Ekrana baktı mı, bakmadı mı belli değil. Elini kaldırıyor ve beyaz noktayı gösteriyor.
Topun başına Bakasetas geçiyor. Çok sert ve düzgün bir vuruş yapıyor. Skor, artık 1-1
Pozisyonu izleyen onlarca yorumcu, onlarca gazeteci, onlarca spor adamı, eski yeni hakemler, “Böyle penaltı mı olur, kardeşim. Lobiler harekete geçti. Maçların skorları üzerinde etkili olmaya başladılar” diyecek kadar ileri yorumlar yaptılar.
Anadolu kulüplerinin kaderi böyle.
Lobisi olan takımlar, bir şekilde etkili oluyor, müsabakaların skorları üzerinde belirleyici olabiliyorlar. Türk futbolunun kalkınması, Anadolu kulüplerinin başarılı olması bu koşullarda hemen hemen imkansız gibi. Zira, süper lig ve bu ligden büyük kazanç sağlayan kesimler, 4 büyük takım üzerine oynuyorlar. Anadolu kulüplerini de ligi tamamlayan unsurlar olarak kabul edip, kurguyu tamamen bu takımlar üzerine yapıyorlar.
Dünya’nın dört bir yanından yabancı futbolcuları Türkiye’ye milyonlarca dolar ödeyerek getiren ve Türkiyeyi yabancı oyuncu mezarlığına dönüştüren bu büyükler karşısında küçük bütçelerle mücadele eden takımların başarı şansı sizce var mıdır?
Kayserispor, 82. Dakikada, önemli bir pozisyon daha yakaladı. Gökhan Sazdağı’nın nefis pasını Thiam çok sert kullandı. Top önce defansa çarptı, sonra gidip yan filelere takıldı.
Ve, maçın skorunu belirleyen an geliyor.
Kayserispor, beraberliği korumak için mücadele veriyor, Trabzon öne geçmek için baskı yapmaya devam ediyor.
Oyunu sürekli en geriden başlatan Kayserispor, bu defa tekliyor. Kayserispor’un en verimsizi, daha önce iki kez Trabzon ceza sahasına girmesine ve rakiplerini geçmesine rağmen arkadaşlarına pas vermeyip, “Ben atarım” diyerek topu ayağından kaçıran Mensah, kötü oyununu, çok kötü bir top kaybı ile skoru belirleyen adam oldu.
Orta sahada baskı yiyen Mensah, geri dönerken topu kaybedince, Kayserispor defansı ikiye bir yakalandı. Solda topla buluşan Umut Bozok, bu büyük hatayı affetmedi ve takımı 2-1 öne geçirdi.
Ve, kazanan Trabzon oldu.
Çağdaş Hocayı beğeniyorum. Elindeki kısıtlı imkanlara rağmen cesaretli , hırslı, baskılı oyun anlayışı ile bugüne kadar çok iyi sonuçlar aldı. Ancak, bu maçta biraz heyecanlı ve gergin gibi göründü.
Mensah’a neden sabretti. Yorulan ve topa vuramaz hale gelen Thiam’ı neden sahada tuttu, anlayamadım.
Gökhan gibi kuvvetli, mücadele gücü yüksek, koşabilen ve baskı uygulayabilen İlhan’ı daha erken oyuna almış olsaydı, belki de bu maçtan puanla ayrılabilirdik.
Birde, aklım şuna ermiyor. Özel bir taktik midir, özel bir anlayış mıdır, bilemiyorum.
Kayserispor, şiddetli baskı altında kaldığı anlarda bile oyunu, sürekli olarak en geriden, -ceza nerede ise kale sahası içerisinden başlatmayı tercih ediyor. Baskı uygulayan takımların topu kazanması halinde ne kadar tehlikeli pozisyonlar yaratabileceği, bu müsabaka da görülmedi mi?
Biraz daha ileriden başlayarak takıma nefes aldırmak varken, neden sürekli en geriden oyuna başlamaya çalışılır, anlamış değilim.
Bu maçın kahramanı, iki gol yemiş olsa da, kaleci BİLAL’dir.
Maçın çirkin adamı, iki dakika sonra bir penaltı uydurarak Kayserispor’u oyundan düşüren hakem Ümit ÖZTÜRK,
Maçın en kötüsü, sürekli hatalı pas yapan, bir türlü beklenen performansı yakalayamayan ve Trabzon’a bir gol hediye eden MENSAH’tır.
Bir uyarı, Sarı-Kırmızılı taraftarlara. Öfke ve şiddete gerek yok.
Takımımızı destekleyelim derken, lütfen zarar vermeyelim.
Trabzon müsabakası geride kaldı, şimdi Ümraniye’yi düşünme zamanı..