Başkan Doğutürk, açıklamasında Çin hükümetinin Uygur Türkleri ve diğer Türk kökenli Müslüman gruplar üzerindeki baskıcı politikalarına dikkat çekti ve bu politikaların uluslararası alanda büyük tepki gördüğünü belirtti. Doğutürk, Çin’in "terörizmle mücadele" bahanesiyle Uygur Türkleri’ni asimile etmeye çalıştığını söyledi.Doğutürk, Çin hükümetinin "eğitim ve mesleki beceri geliştirme merkezleri" olarak adlandırdığı toplama kamplarında binlerce Uygur Türkü ve diğer Müslüman grupların zorla tutulduğunu belirtti. Bu kampların insan hakları ihlallerine sahne olduğunu vurgulayan Doğutürk, "Bu kamplar aslında zorla yeniden eğitim ve ideolojik dönüşüm merkezleridir," dedi.
Doğu Türkistan’da geniş çaplı bir gözetim ağının kurulu olduğunu ifade eden Doğutürk, yüz tanıma teknolojileri, GPS izleme cihazları ve büyük veri analizi gibi ileri teknolojilerle bölge sakinlerinin sürekli izlendiğini söyledi. Doğutürk, Uygur Türkleri’nin günlük yaşamlarının ve ibadetlerinin sıkı kontrol altında olduğunu da belirtti.Başkan Doğutürk, Çin hükümetinin Uygur Türkleri’nin dini ve kültürel pratiklerini kısıtladığını dile getirdi. Uygurca dilinde eğitim ve ibadet gibi temel kültürel ve dini uygulamaların baskı altında olduğunu belirten Doğutürk, yurt dışından gelen haberlerin ve bilgilerin sansürlendiğini de sözlerine ekledi.Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri’ne yönelik ekonomik baskılar uyguladığını ifade eden Doğutürk, büyük ölçekli altyapı projeleri ve iş gücü politikaları ile Uygur Türkleri’nin yerel ekonomik fırsatlardan yararlanmasının kısıtlandığını belirtti.Doğutürk, bu politikaların uluslararası insan hakları kuruluşları, hükümetler ve sivil toplum örgütleri tarafından insan hakları ihlalleri olarak kabul edildiğini vurguladı. Çin’in ise bu politikalarını "terörizmle mücadele" ve "toplumsal istikrarı sağlama" amaçlı olarak savunduğunu, ancak uluslararası toplumdan ciddi eleştiriler aldığını belirtti.Doğutürk’ten Bağımsızlık Vurgusu Doğutürk, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi: "Ey Kızıl Çin, şunu unutma ki Türk İslam Yurdu olan Doğu Türkistan bir gün mutlaka bağımsızlığına kavuşacak, Gökbayrak Doğu Türkistan semalarında dalgalanacaktır." Çin’in Uygur Türkleri’ni terörist ilan etme çabalarını kınayan Doğutürk, Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesine olan inancını yineledi.
Doğu Türkistan’da geniş çaplı bir gözetim ağının kurulu olduğunu ifade eden Doğutürk, yüz tanıma teknolojileri, GPS izleme cihazları ve büyük veri analizi gibi ileri teknolojilerle bölge sakinlerinin sürekli izlendiğini söyledi. Doğutürk, Uygur Türkleri’nin günlük yaşamlarının ve ibadetlerinin sıkı kontrol altında olduğunu da belirtti.Başkan Doğutürk, Çin hükümetinin Uygur Türkleri’nin dini ve kültürel pratiklerini kısıtladığını dile getirdi. Uygurca dilinde eğitim ve ibadet gibi temel kültürel ve dini uygulamaların baskı altında olduğunu belirten Doğutürk, yurt dışından gelen haberlerin ve bilgilerin sansürlendiğini de sözlerine ekledi.Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri’ne yönelik ekonomik baskılar uyguladığını ifade eden Doğutürk, büyük ölçekli altyapı projeleri ve iş gücü politikaları ile Uygur Türkleri’nin yerel ekonomik fırsatlardan yararlanmasının kısıtlandığını belirtti.Doğutürk, bu politikaların uluslararası insan hakları kuruluşları, hükümetler ve sivil toplum örgütleri tarafından insan hakları ihlalleri olarak kabul edildiğini vurguladı. Çin’in ise bu politikalarını "terörizmle mücadele" ve "toplumsal istikrarı sağlama" amaçlı olarak savunduğunu, ancak uluslararası toplumdan ciddi eleştiriler aldığını belirtti.Doğutürk’ten Bağımsızlık Vurgusu Doğutürk, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi: "Ey Kızıl Çin, şunu unutma ki Türk İslam Yurdu olan Doğu Türkistan bir gün mutlaka bağımsızlığına kavuşacak, Gökbayrak Doğu Türkistan semalarında dalgalanacaktır." Çin’in Uygur Türkleri’ni terörist ilan etme çabalarını kınayan Doğutürk, Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesine olan inancını yineledi. 
