Hür Doğu Türkistanlılar Derneği Başkanı Sadullah Doğutürk, 5 Nisan Barın Katliamının insanlık tarihine kara bir sayfa olarak işlendiğini ifade ederek, "Doğu Türkistan'daki esaretin son bulması için Çin işgaline karşı verilen bağımsızlık ve hürriyet mücadelesini anmak ve soykırımları lanetliyorum" dedi.
Doğu Türkistan'ın işgal edildiği 1949'dan itibaren 4 büyük katliama maruz kaldığını dile getiren Doğutürk, yaşanan katliamları gündeme getirerek, Çin'in sonunun yakın olduğunu ve Hür doğu türkistan Davasına sahip çıkarak gelecek nesillere Bağımsızlığı anlattıklarını söyledi.
Doğutürk, "Doğu Türkistan 1949 yılında Çin tarafından işgali sonrasında; Türk ve Müslüman halk Çinlileştirilme, demografik yapımızın bozulması, milli ve dini örf, adet, inanç ve vicdan özgürlüğü gibi bütün bu değerlerimizin yok edilmesine yönelik sistematik çalışma yürütmekte. Ülkemizde bugüne kadar birçok soykırım amaçlı operasyonlar düzenlendi. Anmakta olduğumuz Barın Katliamı, Gulca Katliamı, Urimçi Katliamı ve İlişgu Katliamı gibi son çeyrek asırdır Doğu Türkistan'da bağımsızlığa olan inancın hiç sönmediği ve sönmeyeceğinin meşalesidir. Biz bu yaşanan katliamları hatırlayarak bu meşaleyi evlatlarımıza ulaştırıyoruz, davamıza sahip çıkıyor ve gündeme getiriyoruz.Doğu Türkistan 21'inci yüzyılda insanoğlunun görmediği etnik, kültürel, fiziki ve dini soykırımlara maruz bırakılmakta." diye konuştu.
BARIN KATLİAMI NEDİR?
Doğu Türkistan’ın en eski ticaret merkezi ve tarihi öneme sahip şehirlerinden olan Kaşgar her zaman Çinlilerin daha sıkı bir baskı uyguladığı bir yerleşim yeridir. Kaşgar’a bağlı Aksu’nun Barın nahiyesi, stratejik Bulunköl Geçidi’ne 25 km. mesafede olduğu için, Kızıl Çin yönetimince özel bölge ilan edilmiştir. Buraya özel izinle geçilir. Olaylar, burada, 5 Nisan 1990 günü, bir caminin yerli halk tarafından onarılması sırasında, buna izin vermeyen Çinli askerlerin silâhsız ve savunmasız halkın üzerine ateş açması ve halkın da buna karşı
koymasıyla başladı. Çin işgal idaresi Lençu’daki Çin hava indirme tugayından
7000 civarında paraşütçü birliğini Barın’a sevk etti. Kaşgar’da ki bir mekânize birliğini de Barın mücahitlerinin üzerine gönderdi. Çinli işgalcilerin bu yoğun askerî saldırıları havadan ve karadan sürdürmesi sonucunda 9 köy haritadan silindi, 5000 civarında Doğu
Türkistan Türkü şehit edildi, 7000 kişi de tutuklandı. Doğu Türkistan kaynaklı yayınlara göre, Kızıl Çin işgal kuvvetleri bu acımasız ve insanlık dışı saldırıları esnasında kimyasal silâh da
kullandılar. İnsanca ve kendi topraklarında özgürce yaşamak istemekten başka arzuları olmayan bu insanlara karşı tam bir insanlık suçu işlendi. 5 Nisan 1990 günü başlayıp haftalarca süren ve dünya basınında “Barın Katliamı” olarak yer alan bu katliam, dünya insanlık tarihine asla unutulmayacak bir utanç sayfası olarak geçti.
Doğu Türkistan'ın işgal edildiği 1949'dan itibaren 4 büyük katliama maruz kaldığını dile getiren Doğutürk, yaşanan katliamları gündeme getirerek, Çin'in sonunun yakın olduğunu ve Hür doğu türkistan Davasına sahip çıkarak gelecek nesillere Bağımsızlığı anlattıklarını söyledi.
Doğutürk, "Doğu Türkistan 1949 yılında Çin tarafından işgali sonrasında; Türk ve Müslüman halk Çinlileştirilme, demografik yapımızın bozulması, milli ve dini örf, adet, inanç ve vicdan özgürlüğü gibi bütün bu değerlerimizin yok edilmesine yönelik sistematik çalışma yürütmekte. Ülkemizde bugüne kadar birçok soykırım amaçlı operasyonlar düzenlendi. Anmakta olduğumuz Barın Katliamı, Gulca Katliamı, Urimçi Katliamı ve İlişgu Katliamı gibi son çeyrek asırdır Doğu Türkistan'da bağımsızlığa olan inancın hiç sönmediği ve sönmeyeceğinin meşalesidir. Biz bu yaşanan katliamları hatırlayarak bu meşaleyi evlatlarımıza ulaştırıyoruz, davamıza sahip çıkıyor ve gündeme getiriyoruz.Doğu Türkistan 21'inci yüzyılda insanoğlunun görmediği etnik, kültürel, fiziki ve dini soykırımlara maruz bırakılmakta." diye konuştu.
BARIN KATLİAMI NEDİR?
Doğu Türkistan’ın en eski ticaret merkezi ve tarihi öneme sahip şehirlerinden olan Kaşgar her zaman Çinlilerin daha sıkı bir baskı uyguladığı bir yerleşim yeridir. Kaşgar’a bağlı Aksu’nun Barın nahiyesi, stratejik Bulunköl Geçidi’ne 25 km. mesafede olduğu için, Kızıl Çin yönetimince özel bölge ilan edilmiştir. Buraya özel izinle geçilir. Olaylar, burada, 5 Nisan 1990 günü, bir caminin yerli halk tarafından onarılması sırasında, buna izin vermeyen Çinli askerlerin silâhsız ve savunmasız halkın üzerine ateş açması ve halkın da buna karşı
koymasıyla başladı. Çin işgal idaresi Lençu’daki Çin hava indirme tugayından
7000 civarında paraşütçü birliğini Barın’a sevk etti. Kaşgar’da ki bir mekânize birliğini de Barın mücahitlerinin üzerine gönderdi. Çinli işgalcilerin bu yoğun askerî saldırıları havadan ve karadan sürdürmesi sonucunda 9 köy haritadan silindi, 5000 civarında Doğu
Türkistan Türkü şehit edildi, 7000 kişi de tutuklandı. Doğu Türkistan kaynaklı yayınlara göre, Kızıl Çin işgal kuvvetleri bu acımasız ve insanlık dışı saldırıları esnasında kimyasal silâh da
kullandılar. İnsanca ve kendi topraklarında özgürce yaşamak istemekten başka arzuları olmayan bu insanlara karşı tam bir insanlık suçu işlendi. 5 Nisan 1990 günü başlayıp haftalarca süren ve dünya basınında “Barın Katliamı” olarak yer alan bu katliam, dünya insanlık tarihine asla unutulmayacak bir utanç sayfası olarak geçti.