Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kayseri'nin Orta Anadolu'nun en büyük fay sistemlerinden biri olan Ecemiş Fayı üzerinde yer aldığını ve bu fayın 7'nin üzerinde bir deprem üretebileceğini belirtiyor. Görür, Kayseri'nin zemininin çürük olduğunu ve yüksek katlı binaların bu zemin üzerinde inşa edilmesinin riskli olduğunu vurguluyor.
Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen ise, Maden Teknik Arama (MTA) tarafından yapılan çalışmalarda, Kayseri'deki Erkilet, Erciyes ve Yeşilhisar faylarının 7.5 büyüklüğüne kadar deprem üretebileceğinin tespit edildiğini belirtiyor. Bu fayların ortalama tekrarlanma süreleri 3.000 ila 5.000 yıl arasında değişiyor.
Uzmanların Uyarıları ve Alınması Gereken Önlemler
Prof. Dr. Naci Görür, Kayseri'nin deprem potansiyelinin küçümsenmemesi gerektiğini ve kentin deprem dirençli hale getirilmesi için mikro bölgeleme çalışmaları yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, Kayseri'de 6.8 büyüklüğünde bir depremin, özellikle Melikgazi ve Kocasinan ilçelerinde toplamda 14 binden fazla binanın yıkılmasına neden olabileceği tahmin ediliyor.
Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan da, Türkiye'de sismik boşluk adı verilen gerilimi yüksek 20 fay hattına dikkat çekerek, Kayseri'nin de bu riskli bölgeler arasında olduğunu belirtiyor. Aykan, Kayseri'nin merkezinden diri fay geçtiğini ve bu fayların 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguluyor.
Sonuç ve Öneriler
İstanbul'daki 6.2 büyüklüğündeki depremin Kayseri'yi doğrudan etkilemesi beklenmese de, uzmanlar Kayseri'nin kendi sismik risklerine dikkat çekiyor. Şehirdeki aktif fay hatları ve zemin yapısı, olası büyük depremler için ciddi bir risk oluşturuyor. Bu nedenle, Kayseri'de deprem riskine karşı önlemlerin alınması, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.