Dünyayı değiştirmek, adil bir düzen kurmak arzusundan asla vazgeçmemek gerekiyor. Ancak bu değişimin ilk adımı her zaman insanın kendisinden başlıyor. Kişiliğini olgunlaştırmadan, vicdanını terbiye etmeden gerçek bir adalet ve dönüşüm mümkün olmuyor.
Bu anlayışın en çarpıcı örneklerinden biri, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşandı.
Lobiler, milyarderler, devletler ve medya devlerinin etkisine rağmen; 2018 yılında ABD vatandaşı olan Ugandalı bir Müslüman göçmen, New York’un Belediye Başkanı seçilerek tarihe geçti.
Bu olay, adalet, umut ve değişim inancının hâlâ var olduğunu kanıtladı.
Siyasi, ekonomik ve kültürel baskılara rağmen bir göçmenin dünyanın en büyük şehirlerinden birinde liderlik makamına gelmesi, insanlığın ortak vicdanına dair güçlü bir mesaj niteliğinde.
Dünyayı değiştirmek isteyenler için bu başarı, bir gerçeği yeniden hatırlatıyor:
Gerçek değişim, önce insanın içinde başlar.





