Hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığını vurgulayan Yavaş, mal varlığı konusunda da şeffaf olduğunu belirterek şunları ekledi:
"1999 yılından bu yana, yani ilk belediye başkanlığım döneminden itibaren tüm banka hesaplarım açıktır. Dileyen herkes inceleyebilir. Korkacak ya da saklayacak hiçbir şeyim yok."
"YARGININ TARAFSIZLIĞI TARTIŞMALI"
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yavaş, yargının tarafsızlığının sorgulanır hale geldiğini ifade etti:
"Bugün yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu söylemek mümkün değil. Bazı yorumcular, hukuki sürecin nasıl ilerleyeceğini günler öncesinden açıklıyor ve bu tahminler birebir gerçekleşiyor. Avukatların dahi ulaşamadığı bilgilere, bir şekilde bu kişiler erişebiliyor."
Yavaş, gelişmelerin Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını da olumsuz etkilediğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Şu anda dünya basını bu konuyu konuşuyor. Türkiye’de hukuk sistemine olan güvenin sarsıldığı açıkça belirtiliyor. Bu durum, sadece siyaseti değil, ekonomiyi ve dış ilişkileri de olumsuz etkiliyor."
"PARLAMENTER SİSTEME GEÇİŞ ŞART"
Yaşanan gelişmelerin, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve demokrasi açısından ciddi endişelere yol açtığını belirten Yavaş, çözüm olarak parlamenter sisteme geçişin gerekliliğine vurgu yaptı:
"Bağımsız ve tarafsız bir hukuk sisteminin tesis edilmesi gerekiyor. Hukukun üstünlüğüne dayalı bir düzen sağlanmazsa, ne ekonomimiz düzelir ne de ülkemize yatırım gelir. Demokratik ve güçlü bir parlamenter sistem, bu süreçte en önemli çıkış noktasıdır."
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından CHP’liler ve vatandaşlar İstanbul Saraçhane’de toplanarak protesto düzenledi. Benzer şekilde, Ankara'da da Güvenpark’ta toplanan kalabalık, adalet talebinde bulundu.
Türkiye'deki siyasi ve hukuki gelişmeler, uluslararası toplum tarafından yakından izlenmeye devam ediyor.