Kayseri’nin tanınmış lüks restoranlarında iftar menü fiyatlarının oldukça yüksek olması, vatandaşların aileleriyle birlikte dışarıda iftar yapma düşüncesini adeta hayal haline getirdi. Yüksek fiyatlar, geçmişteki ahilik kültürüyle karşılaştırıldığında büyük bir tezat oluşturuyor.
kayseri tarihinde durum nasıldı?
Yaklaşık 80-100 yıl önce Kayseri’de ticaretin önemli bir bölümünü Ermeni ve Rum esnafı oluşturuyordu. O dönem esnaflar, Ramazan ayını bir fırsat olarak görmek yerine ahilik kültürü çerçevesinde hareket ederdi. Ramazan ayı öncesinden başlayarak temel gıda maddeleri olan pirinç, nohut, fasulye, bulgur, mercimek, et ve yumurta gibi ürünlerin fiyatlarını düşürerek, Müslüman halkın ihtiyaçlarını daha rahat karşılamasına yardımcı olurlardı. Aynı şekilde lokantalar da yemek fiyatlarını düşürerek topluma destek olmayı amaçlardı.
günümüzdeki durum
Bugün ise tablo tam tersine dönmüş durumda. Kayseri’de esnafın büyük çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmasına rağmen, Ramazan ayında temel gıda ürünlerine %30-40 oranında zam yapıldığı gözlemleniyor. Özellikle kentin tanınmış lüks restoranları, iftar menülerini kişi başı 1.200 ila 1.800 TL arasında belirleyerek, geçmişin ahilik kültürüne tamamen zıt bir anlayış sergiliyor. "Nasıl olsa talep var" düşüncesiyle fiyatları yükselten işletmeler, eski esnaflık anlayışını adeta unutturuyor.
duyarlı esnaf yok değil
Ancak, Ramazan ayını fırsat olarak görmeyen ve fiyatlarını artırmayan duyarlı işletmeler de yok değil. Vatandaşların, iftar yapmak için araştırma yaparak fahiş fiyatlar uygulayan lüks restoranlar yerine daha uygun fiyatlarla hizmet veren restoranları tercih etmeleri öneriliyor.
balık restoranları makul fiyat sunuyor
Sivas Caddesi üzerinde hizmet veren Dalyan Balıkçılık, Karadeniz Balıkçılık, İnci Balık Restaurant, Ergün Balık ve Kartal Dalyan Balık Restaurant gibi işletmeler, Ramazan öncesindeki fiyatlarını en az 250 TL düşürerek, iftar menülerini 350-450 TL arasında tutuyor. Bu duyarlı davranış, Ramazan ayının ruhuna uygun bir tutum sergiliyor.
Ahilik kültürünün önemini bir kez daha hatırlamak gerekiyor. Ramazan ayı, ticari kazançtan önce toplumsal dayanışma ve paylaşım ayı olmalıdır.