Turizmi canlandırmak, şehrimize turist çekmek için uğraş veriyoruz.
Kayseri Kültürü’nü tanıtmak, Kayseri Mahallesi'ni canlandırmak için yıllardır emek harcıyoruz.
Türk mutfağı, Türk geceleri, Kayseri'nin değerleri için etkinlikler düzenliyoruz…
Ama bir bakıyoruz ki; memleketimizin tam ortasında, Şehrimizin tam Göbeğinde “Unutulmaz bir Yunan yolculuğu” adıyla bir gece organize ediliyor!
...... ...... Otel Restoranında...
Sınırsız rakı, canlı Yunan müzikleri, afişlerde Ege'nin ötesinden gelen sloganlar...
Hani biz Yunan’ı İzmir’den denize dökmüştük?
Ne ara tepemizde baş tacı ettik de haberimiz olmadı?
Urfa Sıra Geceleri yaptı bu işi, hem de hakkıyla...
Biz Kayseri geceleri düzenleyemedik.
Bakanlık düzeyinde yapılan Türk kültürü etkinliklerinin devamını getiremedi özel işletmeler.
Şimdi neyle karşı karşıyayız?
Yunan Gecesi ile…
Bakın, kimse “Turizme karşısın” demesin.
Ben bu memlekette doğru olan her turizm adımının yanındayım.
Ama Türk’ün yurdunda, Kayseri’de, kendi kültürümüz yerine başka milletlerin kültürünü vitrine koyan anlayışı sorgularım.
Türk kültürünü yaşatmak, tanıtmak varken; “Sirtaki de oynatalım, yeter ki turist gelsin” anlayışı bizi biz olmaktan çıkarır.
Bu topraklar TÜRK toprağı…
Bu şehir TÜRK şehri…
Ve biz, Türk oğlu Türk olarak; önce kendi değerlerimizi sahiplenecek, önce kendi kültürümüzü yaşatacağız.
Vah halimize ki...
Turizm adı altında ne işlere kalkışıyoruz.
Dertliyiz.
Hem de Kayseri için, bu memleket için…






