Yine yeni yeniden Merhaba Ey Okur...
Uzun zaman aradan sonra yeniden köşe yazılarımla yeniden sizlerle birlikteyim.
Ülke ve şehir gündeminde meydana gelen olayları yazılarım aracılığıyla değerlendirme gayretinde olacağım.
Bu vesile ile siz okuyucularımla 3 yıl aranın ardından kavuşmanın mutluluğu içerisinde olduğumu belirtmek isterim. Dilerim ülkemizde şehrimizde güzel şeyler yaşanır bizler de bu güzellikleri sizinle paylaşırız.
Şehrimizde yeni göreve başlayan Vali Gökmen Çiçek'e görevinde başarı dileklerimi iletiyorum. Kendisinin sıcakkanlı bir tavrı var bizim şehrimiz samimi ve sıcak insanlardan oluşur bu vesile ile birbirimize kanımızın ısınacağını düşünüyorum. Vali Bey'in : "Önce Kayseri'yi anlayıp işime bakmak istiyorum" açıklamasını haberi dikkatimi çekti.
Sizde de var mı bu bilmiyorum. Bir haberin yada açıklamanın altındaki yorumları okurum özellikle. Bu başlığın altına yapılan yorumları da tebessümle okudum. Zira genel kanı şu ki Kayserili hemşehrilerim "Daha biz 40 yıldır anlamadık" yorumunu ağırlıklı olarak yapmışlar.
Aslında Vali Bey'in işi çok zor değil zira kendisi gördüğüm kadarıyla insanlarla hemhal olan bir yapıya sahip hangi şehrin insanı olursa olsun sadece anlaşılmayı sorunlarının çözümü noktasında derdini dinleyip çözüm sunacak yönetici ister. Ez cümle kolaylıklar diler halırlı olsun dileklerimi iletirim dilerim kendisi şehrimize iyi gelir,şehrimiz de kendisine...
Bu arada Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Ayhan Teltik'e de bu vesile ile hayırlı uğurlu olsun yeni görevi. Kendisi Kayseri'de özellikle öğrencileri tarafından gördüğüm kadarıyla sevilen bir isim.
Birkaç gün sonra okullar kapanacak ve öğrencilerimiz hak ettikleri tatile kavuşacaklar. Pandemi ve evden eğitim öğretim derken herkes stresli ve garip günlerden geçti doğrusu. Ve bir yorgunluk ister istemez oluştu sürecin ardından tekrer başlanıldığında.. Yorgunluk fazlaca oluşmuş olsa gerek ki Bu konuda öğretmenler ve öğrenciler galiba hat safhaya çıkmış olsa gerek ki öğrenciler rapon konusunda doktor kapılarını aşındırıyor. Sabah gittiğim sağlık ocağında doktorun isyanını üzülerek izledim.
Velisiyle gelen öğrenci "okuldan rapor alın diye gönderdiler" diyor Doktor haklı olarak iyi de hasta değilsiniz benden böyle bir usulsüzlük yapmamı nasıl istersiniz , benim eşim de öğretmen ama böyle bir yol izlemez diyerek öğretmeni arattırdı ve aynen şu cümleleri sarf etti: Geçtiğimiz hafta 22 bugün yarım saate 3 öğrenci rapor için okuldan gönderdiler ,diye geldi öğrenci hasta değil . Bir tanesi babasının yanında hasta değilsin neden rapor yazalım dediğimde sahte rapor yazın doktor amca ifadesini kullanınca babası oğlum o nasıl söz diye utandı. Eğer bir salgın varsa Milli Eğitime bildirmek gerekiyor ama bu çocuklar sağlıklı neden bu istemde bulunuyorsunuz? Ben ne yapayım ? diye sordu Sanırım karşı taraftaki eğitimci(!) verin hocam rapor dedi ki ben usulsüzlük yapamam cevabıyla karşılaştı. Sıra bize geldiğinde doktor ilk yarım saatlik mesaide gerçekten yorulmuş vaziyette Ruhsar Hanım: " Allah için konuşun çocukları böyle sahte rapor vs gibi sevk edersek biz buna çanak tutarsak bundan sonraki nesiller nasıl olur ? Bu hak mı? Bu reva mı? Ben böyle bir durumda rapor yazsam aldığım para helal mi ? "diye sordu.
"Üzülerek şahit oldum konuşulanlara. Siz doğru olanı yaptınız. Bizi anne ve babalarımız yalan söylemeyin, hastalığı yalanınıza alet hiç etmeyin Allah gerçekten hastalık verir bunun yükünü kaldıramazsınız diye büyüttüler. Size sadece bu örneği verebilirim çok üzgünüm" dedim.
Evet okullar iki ,üç güne kapacak ama veliler öğrenciler ,öğretmenler böyle bir yola başvuruyor ve doktorları da zaten iş yükünde stresin altında olan doktorları buna sevk ediyorlarsa yazık kere yazık bugüne yazık ,geleceğe yazık, yetiştirdiğimiz nesillere yazık böyle örnek olunmaz, olunmamalı.
Bizim böyle doktorlara ihtiyacımız var ama eğitimde de ( tabii ki görevini layıkıyla yapan binlerce öğretmeni tenzih ederek söylüyorum ) örnek bir nesil yetiştirecek, sahteciliğe yönlendirmeyecek ,doğruluğu dürüstlüğü şiar edinecek ve örnek olacak yanlışa sevk etmeyecek bunu normalleştirmeyecek öğretmenlere ihtiyaç var bu da ancak bunu yanlışa kapı açanların karşılığında tepki görmesi ile mümkün .Ne zaman ki hak etmediğimiz kazanıma el atmanın sakıncalı olduğunun şuurunda oluruz o zaman ülkemiz daha yaşanabilir daha mutlu ve müreffeh bir yer olur Ey Okur.
Bu duygu ve düşüncelerle sizlere sağlıklı, bereketli ,dürüst, yaşanabilir bir toplum dileklerimi yolluyorum sevgilerimle....
3 yıl aradan hoş geldiniz diyip, keyifle okuduğumuz yazıların devamı gelir umuduyla sağlıklı günler diliyoruz.
Çok teşekkür ederim nezaketinize sağolun varolun.