Bu öyle büyük bir kelimedir ki, onun manasını ancak tadanlar bilir.
Onun tadını ise sadece Allah’a itaatle rızıklananlar alabilir. Dünya hayatında huzurun, âhiret hayatında ise kazancın yegane yolu sağlam bir imandan geçer. Allah katında makbul bir iman olmadan yapılan hiçbir amelin değeri yoktur.
Yaşadığımız çağdaki buhranın ve dinle irtibattaki zayıflığın sebebi de imanın lezzetinin alınamaması, dinin sadece belli başlı ibadetler manzumesi olarak örfün bir parçası gibi görülmesi, hem ferdî hem de toplumsal iyileşmenin ancak insanı ve kainatı yaratanla doğru ve içten bir alaka kurarak mümkün olacağının farkına varılmamasıdır.
Biz de imanımızla ahdimizi hatırlatmak için bugün bu konuyu gündem etmek istedik.
Bu önemli nasihat ile Rabbimizin “Ey iman edenler! İman edin…“ çağrısına kulak verip teslim olmayı, sağlam bir imana sahip olmanın önemini ve yollarını, imanlarımızın yenilenmeye olan ihtiyacımızı, emir ve yasaklara riayet etme konusundaki eksikliğimizin iman zayıflığı ile alakasını, imanın zayıflama sebeplerini ve bunun çözümlerini, imanı tehlikeye atan hususları, geleneksel ve modern, açık ve gizli şirk çeşitlerini tekrar gözden geçirmemizi , temelden başlayarak imanı kamil hâle getirebilmenin ve tadını alarak hakiki ve izzetli Müslümanlar olabilmenin yollarını düşünerek aramamıza vesile olmasını istedik
İmanın en büyük gaye ve imkan olduğunu yüreklerde hissettirmek niyetiyle yaptğımız bu hatırlatmamızın sizlere ve bizlere daha fazla güzelliklere vesile olmasını diliyoruz.
FACEBOOK YORUMLAR