Bugün, Malazgirt Zaferi'nin anlamını düşünürken, Türk milletinin tarih boyunca kazandığı zaferlerin sadece askeri galibiyetler olmadığını, aynı zamanda içimizdeki umutları ve güveni beslediğini fark ediyorum. Tarihin o büyük dönüm noktasını kutlarken, içimde hem bir gurur hem de çok büyük bir hüzün taşıyorum.
Esaretteki Vatanım Doğu Türkistan'ın hikayesi, tıpkı Malazgirt Zaferi'nin sembol ismi Sultan Alparslan'ın söylediği, "Size öyle bir vatan aldım ki, ebediyen sizin olacaktır!" cümlesindeki, özgürlük arzusunu ve güveni içinde barındırıyor. 1949 yılında Komünist Kızıl Çin tarafından işgale uğrayan ve hala bağımsızlık mücadelesi veren DoğunTürkistan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne umutla bakıyor ve Türk Halkından yardım bekliyor. Türkiye, Uygur Türkleri için bağımsızlığa giden yolda bir umut ışığı olmuş durumda.
Bugünlerde Doğu Türkistan'da yaşanan acı gerçekler, son dönemde Kızıl Çin yönetiminin uyguladığı soykırım politikalarıyla daha da vahimleşti. İnsan hakları ihlalleri ve soykırımın boyutları, vicdanları yaralıyor. Ancak bu durum, orada zulüm gören hiçbir Uygur Türk'ünün umutlarını söndüremedi. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti, onlar için sadece bir ülke değil, aynı zamanda güvenin ve dayanışmanın simgesi haline gelmiş durumda.
Bugün, Malazgirt Zaferi'nin 952. yıl dönümünde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Doğu Türkistan'daki soydaşlarımız için ne kadar büyük bir umut kaynağı olduğunu düşünüyorum. Tıpkı geçmişte olduğu gibi, bugün de Türkiye'nin desteği ve güvencesiyle ayakta durmaya çalışan Doğu Türkistan halkı, inanıyorum ki gelecekte özgürlükleri için bir zafer kazanacak. Unutmayalım, tarihimiz bize sadece zaferleri değil, aynı zamanda dayanışmayı da öğretti.
Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Doğu Türkistan'da yaşayan soydaşlarımızın yanında olması, onların umutlarını daha da güçlendiriyor. Soydaşlarımız, her an bağımsızlık mücadelesinde yalnız olmadıklarını ve Türkiye'nin desteğinin arkalarında olduğunu hissediyor. İşte bu düşünce, tıpkı Malazgirt Zaferi'nde olduğu gibi, Doğu Türkistan'da Kızıl Çin'in zülmü altındaki Uygur Türklerinin yüreklerini coşturuyor ve onların geleceğe özgürlüğe umutla bakmalarını sağlıyor.
Bugün, Malazgirt Zaferi'nin anlamını yüreğimde hissederek, Doğu Türkistan'da yaşayan soydaşlarımın özgürlüğüne olan arzusunun ne kadar büyük olduğunu biliyorum. İnanıyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Halkı Esaret altındaki Uygur Türklerinin Bağımsızlık ilan edilene kadar umut kaynağı olmaya devam edecek.
Türk insanı, Doğu Türkistan Hürriyetine Kavuşana kadar zülm gören soydaşlarımızın sesini tüm dünya duyana kadar durmadan haykıracak ve Uygurların yanında olacak. Tıpkı geçmişte olduğu gibi, bu zorlu özgürlük mücadelesinin çok yakın bir tarihte kazanılacağına yürekten inanıyorum.