“Sen ne iyi bir insansın be abi...”
Bu cümleyi ilk duyduğumda hafifçe gülümsedim.
Belki de herkesin duymak istediği, kulağa en hoş gelen iltifatlardan biriydi.
Ama insanın aklına şu soru da geliyor..
Gerçekten iyi bir insan mıyım?
Ya da sadece iyi olmak yetiyor mu?
İyi insan olmak... Kulağa ne kadar asil kayifli geliyor değil mi?
İnsan iyi biri olmayı başarabilirse, her şey yoluna girecekmiş gibi gelir.
Ama gerçek öyle mi?
İyi olmak, insanın başına sadece güzel şeyler mi getirir?
İnsan doğar, büyür, şekillenir. Hayatın içinde bir yer edinmeye çalışır.
İyi bir evlat olmaya çabalar.
İyi bir kardeş, iyi bir dost, iyi bir eş, iyi bir baba olmaya gayret eder..
Ama sonra bir şey fark eder…
Ne kadar iyi olursa olsun, bazı şeyler hep eksik kalır.
Çünkü bu dünya, sadece iyiliğin yettiği bir yer değil.
Sadece iyi olunca her şey yoluna girmiyor, aksine bazen daha da zorlaşıyor.
Çünkü iyiliğin bir sınırı yoksa, karşındaki insanlar bunu fırsat sanıyor. Senin saflığını, iyi niyetini, samimiyetini suistimal etmeye başlıyorlar.
Bir bakıyorsun, en güvendiğin kişi, en derin yarayı açmış. Bir bakıyorsun, elini uzattıkların, sen düştüğünde sana sırtını dönmüş.
İşte o zaman anlıyorsun, sadece iyi olmak yetmiyor kardeşim!
Şimdi soruyorum kendime ve sana, İyi olmak mı istersin, hayatta kalmak mı?