Geçtiğimiz gün tüm gazetelerde, sosyal medyada Kayserimizdeki Hüma Hastanesi’nin konkordato ilan ettiğini üzülerek okudum.
Sahiplerini tanırım; bu şehre büyük bir sağlık yatırımı kazandırmak için ellerinden geleni yaptılar.
Ancak ekonomik şartlara daha fazla direnemediler.
Bir düşünün, bu hastanede 200 kişi çalışıyor.
Yanında örnek bir otel var.
Eğer planlandığı gibi tam kapasiteyle açılabilseydi, en az 500 kişiye iş sağlayacak bir kurum olacaktı.
Ve ben hâlâ inanıyorum, bu hastane yeniden ayağa kalkabilir.
“Kına Yakmak” Kayseri’de Bir Deyimdir
Kayseri’de “kına yakın” demek, istemedikleri, çekemedikleri biri zor duruma düşünce sevinç duyanlar için söylenir.
Daha da kötüsü, bir de “Şam kınası yaksın, hiç çıkmasın” denir arkalarından.
Ne yazık ki böyle ahlaksızlığa sahip insanlar da var bu şehirde.
Yıllar önce büyük bir sarraf soyulmuştu; komşuları, arkadaşları geçmiş olsun dediler, sonra köşeye çekilip fındık kırarak “işte böyle götürürler” diye sevindiler.
Bu nasıl bir ahlak?
Bu Hastane, Bu Şehrin Onurudur
Düşünsenize, torununuz orada doğmuş.
Hüma Hastanesi’nde doğum yapmanın farkını yaşamışsınız.
Şimdi de kına yakmaya mı geldi sıra?
Sahipleri, kimseye yük olmadan doğum günlerinde para harcatmaz, iyi günde kötü günde dostlarının yanında olurdu.
Şimdi yalnız bırakılıyorsa, o dost görünenler de buyursunlar, kına yakmaya devam etsin!
Bu mesele sadece hastane sahiplerini ilgilendirmiyor, tüm Kayseri’yi ilgilendiriyor.
Avrupa standartlarında bir hastanenin batışını seyretmek; sadece bir yatırımın değil, bir umudun çöküşüdür.
Bu durum Kayseri’deki siyasetçileri, yatırımcıları, ticaret odalarını, meslek kuruluşlarını da ilgilendiriyor.
Artık herkes taşın altına elini koymalı.
Emekliyim Ama Duyarsız Değilim
Ben bir emekliyim.
Belki bir yatırımcı değilim ama bu hastanenin Kayseri’ye çok şey kazandıracağını biliyorum.
Kına kuyruğuna girmek yerine, emekli maaşımla bu hastaneye bağışta bulunmak istiyorum.
Elimden bu geliyor ama belki siz daha fazlasını yapabilirsiniz.
Son Sözüm Kına Yakanlara:
Kayseri’de artık kına kalmadı!
Şam’a gidin!