“Baba” filmini yapan Amerikalı yönetmenin cümlesi aynen şöyle: “Acı veren korkunç şeylerden bizi ancak Allah kurtarır. Çünkü O, Rahmandır Rahimdir!” Şöhretin ve servetin zirvesindeki bir adam, Francis Ford Copola söylüyor bunları. Eline Kuran’ı almış ve sadece Fatiha Suresini okumuş, onun etkisiyle konuşuyor. Hem de nasıl konuşuyor? Bakın birlikte dinleyelim:
"Dünyadaki sorunlar yürek burkuyor. Evet, yürek burkuyor. Ancak eğer Kuran-ı biliyorsanız; Kuran'ın ilk sözleri şu şekildedir:
“Rahman ve Rahim Olan Allah'ın adıyla! Tüm övgüler ve minnet O'nadır. O ki tüm varlık dünyalarının / âlemlerin Rabbi'dir. O ki Rahman'dır Rahim'dir. Hesap gününün sahibidir.”
Bu ayetlere göre merhametlilik ve rahmet ilk sayfada iki kez tekrar ediliyor.
“Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiklerinin yoluna. Gazab(ın)a uğrayanların ve sapkınlarınkine değil.”
Bu sebeple kim bu güzel dini bilirse, dünyadaki sıkıntıların geçici olduğunu anar. Biz, o Allah'a inanıyoruz ki, bu dünyadaki anlamsızlıktan ve insanlara acı veren korkunç şeylerden kurtarsın. Çünkü O Rahman'dır, O Rahim'dir."
Bu yönetmen; ‘Ben Müslümanım’ demiyor, ama bir Müslüman gibi konuşuyor. Bizde, yolsuzluğuna, soysuzluğuna, ahlaksızlığına yol açabilmek için İslam’a saldıran bir kısım kendilerini sanatçı sanan soytarılar acaba bu ifadelerden ders alabilecek mi?
Materyalizmin acımasız bir gangsterliğe dönüştüğü Batı’da, özellikle de Amerika’da, bunu söyleyen sadece Francıs Ford Kopola değil. Bugün bu ülkelerde her gün yüzlerce insan böyle bir manevi arınma için İslam’ın kapısına koşuyor. Bizde ise bir kısım Müslüman adı taşıyanlara onun hassasiyetini, Müslümanlığından utanan talihsizlere ise imanın şerefini veremedik. Bunlardan ders alabilir miyiz, bilemiyorum?