Hayri Kırca dostum, bir konuşma metninden nakiller yaptığı yazısını bana göndermiş. Metinde en dikkate değer kısmı aşağıya alıyorum:
“Avrupa'dan Ünlü Alman düşünürü Niche, “Dini dediğimiz birçok değer insanı zayıf düşürür, kötüleştirir ve acizleştirir. Mesela sabır. Kötülüğe maruz kalmışsınız, sizden sabretmenizi istiyorlar. Gücünüz var, önleyip engel olabilirsiniz. Ama sabrediyorsunuz Niche din adamları ile bilim adamlarının tehlikeli insanlar olarak gördüğüne işaret eder. Bu her iki kesimdeki insanların Niche'ye göre kesinlikle dünyaya çok düşkün olduklarının tartışılmayacak derece kesin bir gerçeklik olduğunu söylüyor. Bu iki sınıf insanın da bu gerçekliğin farkında olmadıkları bir dünya bu!”
Önce bir tespit yapalım: Bu adam, 1844’te doğmuş ve 1900 yılında da ölmüş. Daha felaketi bu adam sapkın bir karaktere sahip, hiç evlenmemiş ve aldığı HİV virüsüyle hayatını bitirmiş. Ayrıca, nihayet 56 yaşındaki bir adamın aklı melekesini kaybetmesinin izahı var mıdır? Biyolojik niteliğini kaybeden bir insanın psikolojik tutarlılığı olabilir mi buna bakmak lazım.
Wikipedia’ya baktım, bu adam için sayfalarca yazılar yazılmış. Bu sakat görüşlerinden hiç söz edilmiyor. Belki, bu adamın ifadeleri Batı dünyası için geçerlidir. Hıristiyanlıkta, ”Sana bir tokat atana öbür yüzünü dön” telkini vardır. Bu, sabrı ortadan kaldırır, onlardaki sabır anlayışına tepkisi şaşılacak şey değil. Ancak, bunu Müslümanlara uygulamak mümkün mü? İslam, “Sana bir tokat atana sen de bir tokat at” talimatını verir. İslam’da da sabır çok önemlidir, o çözümünün olmadığı olaylar karşısında sabrı tavsiye eder. Olur-olmaz şeye müdahaleye kalkışmanın önleyici kalkanı sabırdır. Sonra bizim din adamlarımızın tarih boyunca böyle bir dünyevilik özelliği pek olmamıştır. Günümüzdekilerde kısmen görünse de, bunu bütünüyle düşünmek mümkün değil Ancak, Hıristiyan dünyasının din adamları, kiliselerde basit sorular için bile para aldıklarına göre, dünyevilik orada vardır.
Sonuç itibariyle Niçhe’nin görüşlerini İslam toplumu için reçete yapmak mümkün değildir. Metni bana gönderen kardeşimizin böyle bir kaygısı yok elbette. Ancak, adamları tanımak için ben sadece bu düşüncelerini aldım. Batı’yı bugünkü hale getiren de işte bu çürümüş düşüncelerdir.
İlim adamlarıyla din adamlarını tehlikeli gören adam, “Tanrı öldü” diyerek dini reddettiği için, kilise babalarına yaptığı itham doğrudur. Ancak, bu ifadesiyle öncelikle kendini de inkar etmiş oluyor. Çünkü onun çalışma ve çabası felsefeye dayanan ilim adamlığı kaynaklıdır. Sonuç itibariyle Batı kaynaklı şablonla İslam ülkelerinin değerlerine bakmamak lazım.