Dilimize pelesenk ettiğimiz bir sözdür bu, dış güçler karşısında tek sığınma odacığımız bu sözdür: ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ diye. Derin muhtevası olan, kendimize özg2üveni telkin eden bir sözdür bu. Ancak, tarihe bakalım biraz da, bugüne kadar16 devlet kurmuşuz, bunların, tamamını yine biz kendimiz yıkmışız. İç çatışmalar mevki-makam hırsı öylesine zelil hale getirmiş ki bu insanları milyonlarca masumun kanının dökülmesi pahasına bu iç çatışmalardan vaz geçmemişiz.
Şimdi de öyle değil mi? Müslüman olduğunu söyleyen bir kesim Müslüman bir iktidarı devirmek için dış kaynaklardan beslenerek hücum etmiyordu. İçimizdeki uzantıları, daha doğrusu piyonları aynı paralelde canhıraş bir şekilde devlete diz çöktürmek istemiyor mu? Yönetimi beğenmemek, eleştirmek, düzeltilmesi için uyarmak ayrı şey, ‘bunlar benden değil, yıkılıp gitsinler’ demek ayrı şeydir. İngiliz elçisinin faytonuna at olarak koşulup onu elçilik binasına götüren İttihatçıların Abdülhamit’i yıktıktan sonra Osmanlının birkaç yıl içerisinde yıkılıp gitmesinden ders alamadık biz. Onun içindir ki, ben içimizdeki hainleri Türk kabul ediyorsak, başlıktaki söze artık kaygıyla bakar oldum. Sözün doğrusu “Türk’ün kendinden başka dostu yoktur”, olmalıdır. Haksız mıyım acaba?